Erzincan
Valisi | Adı Soyadı |
---|---|
Nüfusu | 000 Kişi |
Yüzölçümü | 000 Km² |
Belediye Başkanı | Bekir Aksun |
Taban Ücretleri
6326 Nolu Kanun
Rehber Sözleşmesi
Yunan Mitolojisi
Gizemli Semboller
Anadolu Mitolojisi
Türkülerin Hikayeleri
Uçuş Bilgileri
Slot Merkezleri
Otoyol Ücretleri
Mobil Müze Kart
Müze İletişimleri
Yol Tarifi Mesafeler
Müze Giriş Ücretleri
Hava ve Yol Durumu
ARNAVUTLUK
BOSNA HERSEK
KARADAĞ
KOSOVA
MAKEDONYA
SIRBİSTAN
ALMANYA
İZLANDA
SLOVAKYA
AVUSTURYA
İTALYA
SLOVENYA
BELÇİKA
LETONYA
İSPANYA
BULGARİSTAN
LIHTENŞTAYN
İSVEÇ
ÇEKYA
LİTVANYA
İSVİÇRE
DANİMARKA
LÜKSEMBURG
ESTONYA
MALTA
FİNLANDİYA
HOLLANDA
FRANSA
NORVEÇ
HIRVATİSTAN
POLONYA
YUNANİSTAN
PORTEKİZ
MACARİSTAN
ROMANYA
Valisi | Adı Soyadı |
---|---|
Nüfusu | 000 Kişi |
Yüzölçümü | 000 Km² |
Belediye Başkanı | Bekir Aksun |
Etimolojisi
İslamiyet Öncesi
İslamiyet Sonrası
Cumhuriyet Dönemi
GÖLLERİ
DAĞLARI
OVALARI
VADİLERİ
NEHİRLERİ
Florası Hakkında
Faunası Hakkında
01.İlçe, 02.İlçe, 03.İlçe, 04.İlçe, 05.İlçe, 06.İlçe, 07.İlçe, 08.İlçe, 09.İlçe, 10.İlçe, 11.İlçe.
Konumu Hakkında
KÖPRÜLERİ
ÇEŞMELERİ
HAMAMLARI
TİYATROLARI
MEYDANLARI
SU KEMERLERİ
SAAT KULELERİ
CAMİLERİ
KİLİSELERİ
SİNAGOGLARI
HANLARI
ARASTALARI
BEDESTENLERİ
KERVANSARAYLARI
TERZİBABA TÜRBESİ
Elli dokuz yaşında öldüğü rivayetine göre 1789’da doğmuş olmalıdır. Asıl adı Mehmed Vehbi, babasının adı Fazlızâde Abdurrahman’dır. Mesleği terzilik olduğundan Terzi Ağa, Terzi Baba veya Hayyât Vehbi; boyunun uzunluğundan dolayı Uzun Terzi, Uzun Terzi Ağa diye tanınmıştır. Mahmud Sadreddin’in Şevkistan adlı eserinde aslen Erzincanlı olduğu, evinin Câmi-i Kebîr ile Kurşunlu Cami arasında bulunduğu belirtilmektedir. Bazı eserlerde Erzurumlu diye kaydedilmesi, terzilikte çırağı olan Erzurumlu bir başka Terzi Baba ile karıştırılmasından kaynaklanmaktadır. Aşçı İbrâhim Dede ikinci Terzi Baba ile tanıştığını, Kādiriyye tarikatına intisap eden bu kişinin Erzurum’da terzilik yaptığını söyler.
Genç yaşta, Şirvanlızâde lakabıyla tanınan bir Kādirî şeyhine intisap eden Terzi Baba’nın çocukluğundan itibaren tekkelere devam ettiği ve dinî bilgileri sözlü kültür vasıtasıyla öğrendiği kaydedilmektedir. Kırk yaşlarında iken Hâlid el-Bağdâdî’nin halifelerinden Abdullah Mekkî’ye intisap etti. Rivayete göre Abdullah Mekkî’nin Erzincan’a geldiğini haber alan Terzi Baba, Kurşunlu Cami Medresesi’nde onu ziyarete gitmiş, birkaç gün sonra Abdullah Mekkî, Terzi Baba’yı davet ederek Hâlid el-Bağdâdî’nin verdiği emanet için uygun birini bulmak amacıyla yola çıktığını, kendisini bu emanete lâyık gördüğünü söylemiş ve Terzi Baba’yı Nakşibendî-Hâlidî halifesi tayin etmiştir. Bu olaydan sonra Terzi Baba’nın şöhreti Erzincan, Erzurum, Gümüşhane, Bayburt ve Sivas yörelerinde yayılmış, menkıbeleri günümüze kadar gelmiştir. 1848 yılında Erzincan’da kolera salgınında ölen Terzi Baba, Erzincan Defterdarı Mecid Efendi ve halifelerinden Fehmi Efendi tarafından yaptırılan ahşap türbeye defnedilmiştir. Bir yangında harap olan türbenin yerine Erzincan Belediyesi 1980’li yıllarda kesme taştan yeni bir türbe yaptırmıştır. Erzincan şehir mezarlığına Terzi Baba adı verilmiştir. Terzi Baba’nın üç erkek kardeşinden Fâzıl Abdülkerim Feyzi onun yanında medfundur. Erkek çocuğu olmayan Terzi Baba’nın soyu kızları vasıtasıyla devam etmiştir. Soyundan gelen bazı kişilerin mezar taşları halen Terzi Baba Mezarlığı’nda ve Terzi Baba Türbesi’nin çevresinde yer almaktadır. Erzincan’da Terzi Baba adına bir dernek kurulmuş, yine onun adını taşıyan büyük bir cami ile külliye inşa edilmiştir.
Hâlidiyye tarikatının Erzincan ve çevresinde yayılmasını sağlayan Terzi Baba damatları Mustafa Fehmi Efendi ile Mehmed Rüşdü’den başka Süleyman Efendi (Leblebici Baba), Abdülbâki Baba, Abdüssamed Efendi, İrşâdî Baba gibi birçok halife yetiştirmiştir. Fehmi Efendi’nin müridi Aşçı İbrâhim Dede’nin Hatıralar’ında Terzi Baba, Fehmi Efendi ve çevresi hakkında geniş bilgi bulunmaktadır. Terzi Baba’nın dinî-tasavvufî konuları işlediği Kenzü’l-fütûh (Miftâh-ı Kenz) adlı bir eseri bulunmaktadır. 1286 Ramazanı ortalarında (Aralık 1869) basılan nüshasından aslının mensur olduğu ve Kenzü’l-fütûh adını taşıdığı, daha sonra Rüşdü Efendi tarafından nazma çevrilip Miftâh-ı Kenz ismi verildiği anlaşılmaktadır. 1242 beyitten meydana gelen eserin sonunda Rüşdü Efendi’ye ait yirmi altı beyitlik bir münâcât ve “Medhiyye-i Hayyât” başlıklı yirmi dört beyitlik bir manzume yer almaktadır. Eserin aslının manzum olduğu ileri sürülmüşse de, bu doğru değildir. Zira Terzi Baba’nın şiir söylediğine dair bir rivayete rastlanmamıştır. İlk defa 1275 (1859) yılında basılan Miftâh-ı Kenz’in iki yazma ve on bir basma nüshası tesbit edilmiştir. Yazma nüshalarından biri İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’nde kayıtlıdır. Osmanlı Müellifleri’nde Terzi Baba’ya Sübûtiyye Risâlesi adlı bir eser daha nisbet edilmektedir.
KÖŞKLERİ
KASIRLARI
SARAYLARI
KONAKLARI
KÜLLİYELERİ
MEDRESELERİ
MANASTIRLARI
KALELERİ
BURÇLARI
KIŞLALARI
RİBATLARI
Sınır Boylarında ve Stratejik Mevkilerde Askeri Amaçlı Kullanılan Yapılara Verilen Ad.
HİSARLARI
TABYALARI
KORUGANLARI
YERALTI ŞEHİRLERİ
SURLARI
KAPILARI
ÖREN YERLERİ
MİLLİ PARKLARI
ÖZEL MÜZELERİ
MİLLİ SARAYLARI
DEVLET MÜZELERİ
Ünlü Kişileri
EFSANELERİ
YEMEDEN DÖNME
ALMADAN DÖNME
Maalesef Hiçbir Otel Bulunamadı.
Maalesef Hiçbir Gezi Bulunamadı.
Maalesef Hiçbir Araç Bulunamadı.
Maalesef Hiçbir Gemi Bulunamadı.